Latincede deli dolu, kabına sığmayan anlamına gelen ve bu manadan dolayı o koca ırmağa ismini veren kelime Fırat…… Zengin ve bereketli topraklar, ihtişam, güç, coşku temalarının işlendiği kumaş tasarımlarında Fırat nehrinin gerçek yaşam ve hayal arasındaki manzaraları resmedilmiştir. Antik tabletlerde nehir, “gündüzleri sevilenlerin gözlerine yansıyan ışık; geceleri sevgilisinin siyah saçları ... ”. olarak betimlenir. Eşsiz kültürümüzü yansıtan bu mistik kumaşlar, doku ve form arayışıyla kendilerini buldu; Geleneğin tekstil sanatına ve geleceğin tasarımına yansımaları üzerine küçük bir yorum eklendi. Lif sanatı ve dokuma tasarımı birlikte yoğruldu ve giyilebilir sanata öneri olarak sunuldu.