Levi’s ile Dokunan Hikâye: Gölgedeki Logodan Işığa

Bir gün Levi’s’tan bir telefon geldi.

“Atık kumaşlarımız var, ne yapabiliriz?” dediler.

Ben de dedim ki: “Haydi parçalarınızı getirin, dokuyayım.”

İşte böyle başladı Levi’s ile yolculuğumuz.

Defolu ve atık kumaşları alıp, onları kendi dilimle dokuyarak yazdım.

Dokuma tekniğimle, ışık ve gölge oyunlarıyla, Levi’s logosunu yeniden düzenledim.

Bu sefer, logo sadece bir sembol değil, bir hikâye anlatıcısı oldu.​

Sanat eserimde, boşluklar ve doluluklar arasında bir denge kurdum. Boşluklardan izlenen marka ismi, aynı zamanda gölgesinden de görülebiliyor.

Benim için dokuma, sadece bir zanaat değil, dili olan, okunan bir anlatım biçimi.

Levi’s ile yaptığımız bu projede de, atıkların nasıl birer sanat eserine dönüşebileceğini göstermiş olduk.

Bu eser, Levi’s’ın New York ve İstanbul’daki mağazalarında sergilendi, şu anda hâlâ Zorlu Center içindeki Levi's Mağazası'nda izlenebilir. Bu projeyle, geri dönüşümün sadece çevresel bir sorumluluk değil, aynı zamanda sanatsal bir ifade biçimi olduğunu anlatmak istedik ve her şey, bir telefonla başladı :) …​

“Her örgü bir hikâye anlatır, yeter ki onu okumayı bilelim.”​

— Fırat Neziroğlu