Cumhuriyetin Divasına Bir Selam: MÜZEYYEN

“Bir zamanlar biri vardı, bendim o. Beni çoktan unuttular, hâlâ unutulmuş vaziyetteyim…”

— Müzeyyen Senar

Bazı sözler var ki, insanın içine oturur.

Bu cümle de öyleydi benim için. İçimde bir sızı bıraktı, sonra bir hayale dönüştü:

Unutulduğu hissettirilmiş bir Cumhuriyet divasına, dansla, müzikle, sahneyle cevap vermek...

İşte böyle doğdu “MÜZEYYEN”.

Adı gibi güçlü, adı gibi zarif bir kadın…

Cumhuriyetin sesi olmuş, sesiyle bizi geçmişle bağlamış bir büyük sanatçının hikâyesi.

Bu iki perdelik klasik bale ve modern dans eseri, yıllar önce İzmir’de doğdu.

Dansa gönül vermiş 23 amatör dansçıyla başladık yola. Mühendis, öğretmen, hemşire… Kimi ilk kez sahneye çıktı, kimi yıllar sonra yeniden dansa döndü. Müzikler düzenlendi, sahneler kuruldu, kostümler dikildi ve en önemlisi, hikâyemiz anlatıldı.

Kültür ve Turizm Bakanlığımızın destekleriyle çıktık bu yola.

Sahneye her çıktığımızda, sadece dans etmedik.

Cumhuriyetin kadınlara açtığı yolları yürüdük.

Sanatla iyileştik.

Hatıralarla büyüdük.

Müzeyyen Hanım hayattaydı o zamanlar.

En büyük hayalim, bu eseri ona yaşarken izletebilmekti ve gerçek oldu.

Yıllar geçti. Ama o alkışların sesi içimde hiç dinmedi.

Ve şimdi…

Cumhuriyetimizin 100. yılında MÜZEYYEN yeniden sahnede.

Düşünsenize, bir hayal kuruyorsunuz, sonra o hayal bir esere dönüşüyor, sonra bu eser sahnede 50 defa alkışlanıyor ve en sonunda Cumhuriyet’in 100. yılında bir kez daha izleyiciyle buluşuyor.

İşte bu, insanın yüreğine işleyen bir duygu.

Bu eser, sadece bir dans gösterisi değil.

Bu eser, bir teşekkür mektubu.

Bir “İyi ki varsın” diyebilmenin en sahici hâli.

Müzeyyen Senar’a,

Cumhuriyet’e,

Cumhuriyet’in kadınlarına,

Sesiyle hayatımıza dokunan tüm sanatçılara…

Kendisine bir kez daha saygıyla, rahmetle...

Ve bir Anadolu ozanı edasıyla:

“Kimi ses olur zamanla unutulur,Kimi ses olur, zaman onunla anılır... Müzeyyen işte o ikinci ses…”

— Fırat Neziroğlu

MÜZEYYEN: Modern Dans Lab’ın Müzeyyen Senar’a Adanmış Eseri

Modern Dans Lab’ın kurucusu ve koreografı Fırat Neziroğlu’nun yönettiği “MÜZEYYEN” adlı 2 perdelik eser, ünlü Türk sanatçısı Müzeyyen Senar’ın yaşam öyküsünü sahneye taşır. Modern Dans Lab klasik bale ile modern dansı buluşturan bir topluluk olarak tanımlanmıştır.

Eserin senaryosu, Senar’ın aşk ve sanat dolu hayatından kesitler içerir; yapımın libretosu Arzu Söğüt’e, koreografisi Fırat Neziroğlu’na, kostüm ve dekor tasarımı Ayten Huzur Öğütçü’ye aittir.

Balenin zarif duruşları ile modern dansın dinamik öğeleri iç içe geçirilerek, Cumhuriyet dönemi Türk kadın figürü ve sanat anlayışı vurgulanmıştır.

Eser ilk kez 15 Şubat 2013’te İzmir Karşıyaka Ege Sanat Merkezi’nde sahnelenmiştir​. Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere, İzmir Konak Belediyesi ve Karşıyaka Belediyesi’ne bağlı Ege Sanat Merkezi projeye destek vermiştir.

Ünlü sanatçının kızının (Feraye Işıl) da onayı alınarak hazırlanan gösteri, Müzeyyen Senar’a yaşarken verilen değeri simgelemektedir. Modern Dans Lab’ın 23 kişilik amatör dansçı topluluğu tarafından sahnelenen eser, binlerce seyirciyle buluştuktan sonra 2015 yılında İzmir Kent Konseyi işbirliğiyle 28 kişilik genişletilmiş kadrosuyla yeniden sahnelenmiştir. Toplamda elli kez izleyiciyle buluşan gösteri, özellikle Cumhuriyet’in 100. yılı etkinlikleri kapsamında yeniden sahnelenerek büyük ilgi görmüştür.

Prodüksiyon ekibi de dönemin önemli isimlerinden oluşur. Eserin müziği seslendirmede Seda Apaydın ve konser korosunda “Efsane Hanım” Sema Moritz’in eşsiz vokali, ünlü arp virtüözü Şirin Pancaroğlu’nun arpı ve piyanist Ünol Büyükgönenç ve Can Gox’un yorumları dansçılara eşlik eden önemli unsurlardır.

Dans kadrosu ise tamamen amatörlerden oluşur – yaşamlarının farklı dönemlerinde amatörce dans etmiş veya hiç dans etmemiş mühendisler, öğretmenler, hemşireler gibi 23 kişilik bir grup, Modern Dans Lab çatısı altında bir araya gelmiştir.

Sahne çalışmalarında klasik bale adımları ve modern doğaçlamalar kullanılarak Müzeyyen Senar’ın duygusal dünyası ve dönemin atmosferi canlandırılır.

Eserin kültürel önemi büyüktür:

Müzeyyen Senar, Cumhuriyet’le özdeşleşen bir diva olarak anılır ve bu yapım onun sanat mirasıyla Cumhuriyet değerlerini dans yoluyla buluşturur. Neziroğlu, eseri hayata geçirme amacını “bir sanatçıya yaşarken kıymet verdiğimizi göstermek ve büyüklüğünü genç nesle tanıtmak” olarak ifade etmiştir.

İzmir’de geleneksel olarak dans gösterisi izlemeye alışkın olmayan bir seyirci kitlesi yaratma hedefiyle yola çıkan Modern Dans Lab, “MÜZEYYEN” ile sanatseverlere yeni bir anlatım dili kazandırmıştır. Gösteri ve projenin basın yansımalarında, Müzeyyen Senar’a duyulan sevgi ve saygının ve Cumhuriyet’in kadınlarına biçtiği rolün altı çizilmiştir.

Genel izleyici ve eleştirmen tepkileri, eserin hem sanatsal başarısını hem de Senar’ın mirasına duyulan minneti vurgulamıştır.​