top of page

Bir Bebekten Fazlası: Puduhepa ve Kızkardeşleri


Kimi zaman bir bebek sadece oyuncak değildir.

Kimi zaman minicik bir kumaş parçası, nice büyük hayalleri sırtlanır.

Cumhuriyetimizin 100. yılına geldik. Tam da bu anlamlı yılda, biz de tarihe not düşmek istedik.

Ama öyle yüksek perdeden değil;

Bir bebeğin gözlerinden,

Bir kadının emeğinden,

Bir kız çocuğunun düşlerinden anlatmak istedik.


“Puduhepa ve Kızkardeşleri” 

Adını, tarihin ilk barış antlaşmasında imzası olan Hitit kraliçesi Puduhepa’dan aldı.

Anadolu’nun özünden gelen güçlü bir kadın figürüydü o.

Şimdi onun yolundan giden nice kadın,

Nice kız çocuğu var bu topraklarda.


Bu projede Hatay ve Çanakkale Nevruz Köyü’nde yaşayan üreten kadınları buluşturduk.

Biri Akdeniz’in sıcağını getirdi,

Diğeri Ege’nin rüzgârını...

Ama ellerinde ortak bir şey vardı: Emek.


Birlikte bebekler ürettiler.

Her biri el yapımı, her biri özenle dikildi, her biri sevgiyle dokundu, doğdu.

Bu bebekler sadece raflara değil,

Gönüllere yerleşti.


Ve en güzeli…

Bu bebeklerin satışıyla elde edilen gelir,

Kız çocuklarının eğitim masraflarına harcandı.


Bir kadının diktiği bebek, başka bir kız çocuğunun kalem tuttuğu eli oldu.

Dikilen her dikiş, açılan bir kitap sayfası gibi.

Bir yanda oyuncak, diğer yanda okula giden kız çocuklarının ayak sesleri.


Çünkü biz Anadolu’da biliriz:

“Bir elin nesi var, iki elin sesi var.”

Bir kadın başlattı, diğeri destekledi,

Sonra bir kız çocuğu büyüdü o sesle.


Puduhepa’nın binlerce yıl önce attığı o güçlü adım,

Bugün Şule’nin, Zeynep’in, Ayşe’nin okul yoluna taş döşüyor.

Çünkü Anadolu'da hikâyeler birbirine karışır.

Geçmiş geleceğe su taşır.


Ben bu projede yer almaktan gurur duyuyorum.

En çok, her bebeğin arkasındaki üreten kadını tanımaktan onur duyuyorum.

ve o kız çocuklarının, bir gün bu ülkeye yön verecek kadınlar olacaklarını bilmekten umutlanıyorum.


“Kız kardeşlik, en güzel mirastır,” der bir Anadolu sözü.

Biz de o mirası paylaşmak için yola çıktık.

Ve inanıyorum ki, bu yol daha çok kız çocuğuna ulaşacak.


Mutluluğumu pekiştiren, gözlerimi sevinç göz yaşları ile dolduran Renan Tan Tavukçu'ya en özel teşekürüm; Bebeğimizin lansmanını Anıtkabir'de Atamızın Huzuruna çıkarak gerçekleştirebildiğimiz içindir.









Comments


bottom of page